Çocuk bakım hizmeti kooperatifleri hiç şüphesiz, diğer kooperatifler gibi, insanların yalnız başlarına karşılamakta güçlük yaşadıkları bir ihtiyaçtan doğmuştur. Günümüz dünyasında, özellikle ekonomik olarak aile üyelerinden birden fazlasının çalışmasının zorunlu ve olağan hale geldiği kentlerde, giderek yoğunlaşan çalışma hayatı çocuklu ailelerin bir ihtiyacı olarak çocuk bakım hizmetlerini ön plana çıkarmıştır. Ülkemiz gibi aile bağlarının daha sıkı olduğu kültürlerde, genellikle çalışmayan veya emekli olmuş yakın akraba tarafından bu hizmet yerine getirilmektedir. Bununla birlikte kentleşme süreci neticesinde akrabaların yaşadıkları yerlerin giderek birbirinden uzaklaşması, değişen kültürel değerler, evebeynlerin erken eğitim talepleri ve benzeri faktörler çocuk bakım hizmetinin yakın akrabalar tarafından yerine getirilme oranını düşürmektedir. Aile bağlarının güçsüzlüğü veya yukarıda belirttiğimiz koşulların varlığı hallerinde başvurulan dışarıdan bakım hizmeti talebinin mali külfetine katlanmak ise pek çok aile için ekonomik sıkıntı yaratmaktadır. Bu nedenle özellikle bu hizmete ihtiyaç duyan evebeynlerin, kaliteli bir hizmeti uygun mali koşullarla temin etmek için bir araya gelmesi neticesinde çocuk bakım hizmeti kooperatifleri doğmuştur. Bu açıdan bakıldığında çocuk bakım hizmeti kooperatifleri tüketim kooperatiflerinin bir alt sınıfı olarak tasnif edilebilir.
Çocuk bakım kooperatifleri, mal veya hizmet üreten diğer kooperatifler gibi kendi üyelerinin ihtiyaçlarını karşılamak için ve kendi üyeleri tarafından demokratik şekilde yönetilen kuruluşlardır. Çocuk bakım kooperatifleri, hizmetlerinden doğrudan fayda sağlayacak kişiler tarafından kurulmuştur. Aslında çocuk bakım kooperatifleri temel sağlık bakımı, evde yaşça büyüklerin bakımı, ambulans hizmetleri gibi toplumsal hizmet kooperatifleri (sosyal kooperatifler olarak da bilinen) grubunun bir parçasıdır ( Canadian Co-operative Association, 2007).
Çocuk bakım kooperatifleri hem kırsal hem de kentsel bölgelerde, işyerlerinde, üniversitelerde ve evebeynlerin iş, eğitim gibi nedenlerle meşgul olduğu benzer yerlerde kurulur ve bebeklik çağındakilere, yürümeye başlayan çocuklara, okul öncesi ve okul çağındaki çocuklara yönelik hizmet sunarlar.
Kooperatif üyeleri, çalıştırılacak personeli seçecek, sunulacak hizmetleri belirleyecek ve ailelerin ne kadar ödeyeceklerine karar verecek bir yönetim kurulu seçerler. Eğitim programının içeriğinin tespiti ve denetlenmesi genellikle istihdam edilen erken çocukluk eğitimcisi tarafından yerine getirilir.
Sağlanan hizmetlere göre üç temel çocuk bakım kooperatifi türü vardır ( Canadian Co-operative Association, 2007):
1) Okul öncesi kooperatifleri (yuva, anaokulu veya ebeveyn iştirakli anaokulu olarak da bilinir). Yarım gün süreli bakım hizmeti ifa ederler.
2)Günlük bakım (Kreş) kooperatifleri, çocukların okulda geçirdikleri zamanın öncesini veya sonrasını da kapsayan tam günlük bakım sağlar. Günlük bakım kooperatifleri, İngiltere ve Avusturalya da “child care”, Amerika’da ise” day care olarak adlandırılır.
3)Birden fazla sayıda çocuk bakım kooperatifine ve bu alanda faaliyet gösteren kar amacı gütmeyen kuruluşa, para karşılığında hizmet sunan kooperatifler.
Kanada’da en yaygın tür, sosyal uyum aktiviteleri ve eğitim için günün sadece bir bölümünü geçirdikleri anaokul (okul öncesi, preschool) kooperatifleridir.
Çocuk bakım kooperatiflerini hizmetin sağlanma şekline göre de tasnif etmek mümkündür. Buna göre üyelik şeklindeki farklar açısından beş tip çocuk bakım kooperatifi vardır ( Canadian Co-operative Association, 2007).
1)Ebeveyn (Parent-run) Kooperatifleri; bu tip kooperatiflerin üyeleri aynı zamanda çocuk bakım hizmetini de veren anne babalar veya diğer aile bireyleridir.
2)İşçi Kooperatifleri; bu şekilde örgütlenen çocuk bakım kooperatiflerinde bakım hizmetlerini bu konuda eğitim almış işçi/üyeler yerine getirir.
3)Çok Paydaşlı Kooperatifler ( Multi-satkeholder or coops de solidarite); Çocuk bakım kooperatifince verilen hizmetten doğrudan yararlanan evebeynler ve çocuk bakım hizmetini yerine getiren çalışanlar ile dernekler, kamu hizmeti kuruluşlarının temsilcileri, belediyeler, gönüllüler gibi diğer paydaşlardan en az iki farklı türde üyesi bulunan kooperatiflerdir.
4)Diğer Kooperatiflerin Yan Kuruluşları; başka türdeki bir kooperatife bağlı olarak çocuk bakım hizmeti veren kurumlardır. Bu tip yapılar sadece İngiltere’de görülmektedir.
5)Çocuk bakım hizmeti verilen merkezlere para karşılığında hizmet sunan kooperatifler; yalnızca Kanada’nın Quebec şehrinde görülen bu tür kooperatiflerin üyeleri hizmeti satın alan merkezlerdir.
Çocuk Bakım Hizmeti Kooperatiflerinin Faydaları:
Çocuk bakım hizmetleri kooperatifleri sosyal hizmetlerin üçüncü sektör tarafından yerine getirilmesi itibariyle hem vermiş oldukları hizmetten faydalanan kimselere hem de devlete katkı sağlar. Günümüzde İngiltere ve Kanada gibi devletlerde çocuk bakım, yaşlı bakım ve sağlık hizmetleri gibi yeni tür sosyal hizmetlerin sosyal ekonomi bünyesinde yer alan kooperatifler ve diğer kar amacı gütmeyen kuruluşlar tarafından sürdürülebilir işletme kurallarına riayet edilerek yerine getirilmesi teşvik edilmektedir. İngiltere Sağlık Bakanı Patricia Hewitt, “Toplumsal Hizmetlerde Sosyal Girişimcilik” isimli çalışmasında, üçüncü sektörün (kamu yararına ve kar amacı gütmeden yapılan faaliyetler) halihazırda oynadığı önemli rolün daha fazla arttırılabileceğini, üçüncü sektörün gücünün hem hükümetten hem de özel sektörden bağımsız olmasından, amaçlarının doğrudan daha fazla kişiye daha kaliteli kamu hizmeti sunmak olmasından ve kendilerini bu işe adamış çalışanların yaşanan hızlı değişime inovasyon (yenilenme) ile karşılık verme kapasitelerinin bulunmasından kaynaklandığını belirtmektedir (Hewitt, 2006).
Dezavantajlı gruplar arasında yer alan kadınların istihdam oranlarını arttırır.
Kadınların çalışma hayatından dışlanmasındaki en önemli faktörlerin başında, geleneksel aile anlayışı içerisinde ev içerisinde ve özellikle çocukların bakımı ile ilgili üstlendikleri görevler gelmektedir. Almanya’da yapılan deneysel bir araştırmada, üniversitelerde akademisyen olarak görevli olan bir grup baba adayına, annelere verilen doğum sonrası ücretsiz izinin yarısı süresince ücretli babalık izni verilmiş ve sonrasında izin süresi boyunca çocuk bakımı ile ilgili olarak annelerin üzerine düşen yükte ne kadar azalma olduğu ölçülmüştür. Deney sonuçları, akademisyen gibi görece yüksek kültür gerektiren bir işte çalışan erkeklerin dahi geleneksel olarak annenin yüklendiği çocuk bakım hizmetleri ile ilgili işleri çoğunlukla yerine getirmediğini ortaya koymuştur. Bu bakımdan çocuk bakım hizmetleri kooperatifleri vasıtasıyla verilecek ve ekonomik açıdan daha fazla ailenin yararlanabileceği hizmetler, çalışma istek ve kapasitesinde olmasına karşın bu nedenden ötürü istihdam dışında kalan kadınların çalışma hayatına entegre edilmesine yardımcı olacaktır.
Çocuk bakım kooperatifleri, çalışma hayatı dışında kalmışların, dezavantajlı grupların ve sosyal dışlanmaya maruz kalanların iş hayatına kazandırılması açısından katkı verebilir. İngiltere’de gerçekleştirilen bir araştırmada, kooperatifler de dahil olmak üzere sosyal ekonomi işletmelerinde çalışanların iş hayatına entegrasyon düzeylerinin diğer tür işletmelerde çalışanlardan daha fazla olduğu tespit edilmiştir (Reed & Stanley, 2005).
Çocukların gelişimleri açısından son derece önemli olan ilk dönemlerinde profesyoneller tarafından eğitim görmelerini sağlar. Özellikle bu alanda eğitim almış kişiler tarafından kurulacak işçi kooperatifleri ve evebeynler ile birlikte bu alanın uzmanlarının beraber üye oldukları çok paydaşlı kooperatiflerde, çocuk bakım hizmetleri daha etkin ve verimli şekilde sunulacaktır.
Anne ve babaların doğrudan çalışan olması halinde evebeynlerin bu alandaki bilgi paylaşımını arttırır. Bu bilgi paylaşımına özellikle Kanada kooperatif modelinde son derece önem verilmektedir. Bu konuda yapılan araştırmalar, evebeynlerin aktif olarak görev aldıkları çocuk bakım kooperatiflerinin pedagojik açıdan çocuklar için faydalı olmasının yanı sıra, evebeynlerin kooperatifi demokratik olarak birlikte yönetmelerinin sosyal bir fonksiyonu olduğunu, toplum bilincine katkı sağladığını göstermiştir (Desforges & Abouchaar, 2003).
Evebeynlere çocuklarının alacakları hizmetler, eğitim programları konusunda söz ve karar hakkı tanır. Yalnızca bakım hizmetinden faydalanan çocukların anne ve babalarının üye olduğu veya bu sayılanların çocuk bakım alanında eğitim almış çalışanlar ile birlikte üye olmalarının öngörüldüğü kooperatif tiplerinde, evebeynler çocuklarının alacakları bakım hizmetinin niteliği ve diğer konularla alakalı olarak demokratik şekilde söz sahibidir.
Özel kreşlere nazaran mali açıdan çok daha fazla ailenin çocuk bakım hizmetine erişmesine olanak verir. Özellikle sosyal kooperatiflerce bu hizmetin yerine getirilmesi halinde, kar saiki ile hareket eden bakım merkezlerine göre ciddi oranda düşük bir fiyat ile hizmet verilebilmektedir. Zira gerek bakım hizmeti için belirlenecek fiyatta işverene ayrılan kar payının olmayışı, gerek pek çok ülkede çocuk bakım hizmetlerinin çalışma hayatı entegrasyonuna yapmış olduğu katkı ve diğer sosyal fonksiyonları nedeni ile devlet, belediyeler, ilgili dernek ve vakıflar gibi çeşitli kuruluşlarca mali açıdan desteklenmesi ve gerekse devletlerin sosyal kooperatiflere tanıdığı vergi istisnaları nedeni ile kooperatif şeklinde örgütlenen birimler tarafından sunulan bakım hizmetleri için daha düşük ücretler talep edilmektedir.
Kamunun yerine getirmekle görevli olduğu hizmetler açısından devletin ilgili kuruluşlarının üzerindeki yükü hafifletir. Devletin çeşitli nedenlerle bu hizmeti sunamadığı veya sunmaktan vazgeçtiği dönemlerde ve yerlerde, hem kamusal bir görevin yerine getirilmesi sureti ile, hem de istihdam yaratılması, çalışma hayatı entegrasyonu gibi diğer sosyal işlevlerle toplumsal fayda sağlar.